Translation meaning & definition of the word "halter" into Turkish language
Türk diline "halter" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Halter
[Yaltaklanmak]/hɔltər/
noun
1. Rope or canvas headgear for a horse, with a rope for leading
- synonym:
- halter ,
- hackamore
1. Bir at için ip veya kanvas başlık, liderlik için bir ip ile
- eşanlamlı:
- kement ,
- hackamore
2. A rope that is used by a hangman to execute persons who have been condemned to death by hanging
- synonym:
- hangman's rope ,
- hangman's halter ,
- halter ,
- hemp ,
- hempen necktie
2. Asılarak ölüme mahkûm edilen kişileri idam etmek için cellat tarafından kullanılan bir ip
- eşanlamlı:
- hangman'ın ipi ,
- hangman'ın halter'ı ,
- kement ,
- kenevir ,
- hempen kravat
3. A woman's top that fastens behind the back and neck leaving the back and arms uncovered
- synonym:
- halter
3. Sırt ve boynun arkasına tutunan bir kadının tepesi, sırt ve kolları açık bırakıyor
- eşanlamlı:
- kement
4. Either of the rudimentary hind wings of dipterous insects
- Used for maintaining equilibrium during flight
- synonym:
- halter ,
- haltere ,
- balancer
4. Dipteröz böceklerin ilkel arka kanatlarından biri
- Uçuş sırasında dengeyi korumak için kullanılır
- eşanlamlı:
- kement ,
- halter ,
- dengeleyici
verb
1. Hang with a halter
- synonym:
- halter
1. Yulaf ezmesi yapmak
- eşanlamlı:
- kement
2. Prevent the progress or free movement of
- "He was hampered in his efforts by the bad weather"
- "The imperialist nation wanted to strangle the free trade between the two small countries"
- synonym:
- hamper ,
- halter ,
- cramp ,
- strangle
2. İlerlemeyi veya serbest dolaşımı önlemek
- "Kötü hava nedeniyle çabalarına engel oldu"
- "Emperyalist ulus, iki küçük ülke arasındaki serbest ticareti boğmak istiyordu"
- eşanlamlı:
- engellemek ,
- kement ,
- kramp ,
- boğmak