Translation meaning & definition of the word "haircut" into Turkish language

noun

1. The style in which hair has been cut

synonym:
• haircut

1. Saçların kesildiği stil

eşanlamlı:
• saç kesimi

2. The act of cutting the hair

synonym:
• haircut

2. Saç kesme eylemi

eşanlamlı:
• saç kesimi

Examples of using

I hadn't really noticed Tom got a haircut until you mentioned it.

Sen bahsedinceye kadar Tom'un saç tıraşı olduğunu gerçekten fark etmedim.

You don't need to get a haircut this week.

Bu hafta saç tıraşı olmana gerek yok.

It's about time you got a haircut.

Saç tıraşı olmanın zamanı geldi de geçiyor.

He gets a haircut once a month.

O, ayda bir kez tıraş olur.

Tom just got a haircut.

Tom az önce bir saç tıraşı oldu.

Tom needs a haircut.

Tom'un saçını kestirmesi gerekiyor.

Tom got a haircut.

Tom bir saç tıraşı oldu.

Get a haircut.

Bir saç tıraşı ol.

Your haircut was fine.

Saç tıraşın iyiydi.

You need a haircut.

Saç tıraşına ihtiyacın var.

I want to get a haircut before I go on the trip.

Yolculuğa çıkmadan önce saç tıraşı olmak istiyorum.

Frankly speaking, I don't like your haircut.

Açıkçası, saç kesimini sevmiyorum.

I got a shave and a haircut.

Ben tıraş oldum.

They made fun of Jack's haircut.

Onlar Jack'in saç kesimi ile alay ettiler.

It cost him 3,000 yen to get a haircut.

Saç tıraşı olmak ona 3,000 yene mal oldu.

He gets a haircut three times a month.

O, ayda üç kez saç tıraşı olur.

Why don't you get a haircut?

Niçin bir tıraş olmuyorsun?

I couldn't help laughing at his haircut.

Onun saç tıraşına gülmemek için kendimi tutamadım.

I could not help laughing at his haircut.

Onun saç kesimine gülmemek için kendimi tutamadım.

I get a haircut every month.

Her ay tıraş olurum.