He is not in the habit of going to church.
Kiliseye gitme alışkanlığı yok.
Once you've formed a bad habit, you can't get rid of it easily.
Kötü bir alışkanlık edindikten sonra, ondan kolayca kurtulamazsınız.
He has the habit of reading the newspaper during meals.
Yemeklerde gazete okuma alışkanlığı var.
My wife has the strange habit of pilfering wads of toilet paper from public restrooms.
Karımın umumi tuvaletlerden tomar tomar tuvalet kağıdı çalmak gibi garip bir alışkanlığı var.
Tom has the bad habit of jumping to conclusions.
Tom'un sonuçlara atlamak gibi kötü bir alışkanlığı var.
Tom has the habit of biting his nails.
Tom'un tırnaklarını yeme alışkanlığı var.
Many Peruvians have the habit of chewing coke leaves.
Pek çok Perulu'nun kok yapraklarını çiğneme alışkanlığı var.
Tom picked up that habit from his father.
Tom o alışkanlığı babasından aldı.
Tom says that he's a creature of habit.
Tom onun bir alışkanlık yaratığı olduğunu söylüyor.
My father is in the habit of reading the newspaper before breakfast.
Babamın kahvaltıdan önce gazete okuma alışkanlığı var.
Bob has the habit of going to bed at 10:00.
Bob'un saat 10:00'da yatma alışkanlığı var.
I'm not a creature of habit.
Alışkanlık yaratığı değilim.
Biting your fingernails is a bad habit.
Tırnaklarını ısırmak kötü bir alışkanlıktır.
Are you a creature of habit?
Alışkanlık yaratığı mısın?
It was his habit to get up early.
Erken kalkmak onun alışkanlığıydı.
He was in the habit of getting up early.
Erken kalkma alışkanlığı vardı.
She has a habit of coughing before she speaks.
Konuşmadan önce öksürme alışkanlığı var.
She has a habit of biting her nails.
Tırnaklarını yeme alışkanlığı var.
She carried that habit to her grave.
Bu alışkanlığını mezarına taşıdı.
He was in the habit of taking a walk before breakfast.
Kahvaltıdan önce yürüyüş yapma alışkanlığı vardı.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.