Translation meaning & definition of the word "gulf" into Turkish language
Türk diline "körfez" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Gulf
[Körfez]/gəlf/
noun
1. An arm of a sea or ocean partly enclosed by land
- Larger than a bay
- synonym:
- gulf
1. Kısmen kara ile çevrili bir deniz veya okyanus kolu
- Bir koydan daha büyük
- eşanlamlı:
- körfez
2. An unbridgeable disparity (as from a failure of understanding)
- "He felt a gulf between himself and his former friends"
- "There is a vast disconnect between public opinion and federal policy"
- synonym:
- gulf ,
- disconnect ,
- disconnection
2. Köprülenemez bir eşitsizlik (anlayışın başarısızlığından kaynaklandığı gibi)
- "Kendiyle eski dostları arasında bir uçurum hissetti"
- "Kamu ve federal politika arasında büyük bir kopukluk var"
- eşanlamlı:
- körfez ,
- bağlantıyı kes ,
- bağlantı kesme
3. A deep wide chasm
- synonym:
- gulf
3. Derin geniş bir uçurum
- eşanlamlı:
- körfez
Examples of using
The quarrel left a gulf between the two families.
Kavga iki ailenin arasını açtı.