Tom tried to prove Mary's guilt.
Tom Mary'nin suçluluğunu kanıtlamaya çalıştı.
It's very unlikely that any evidence will turn up to prove Tom's guilt.
Tom'un suçluluğunu kanıtlayacak herhangi bir kanıtın ortaya çıkması pek olası değil.
She frankly admitted her guilt.
Açıkçası suçunu itiraf etti.
It doesn't matter whether she admits her guilt or not.
Suçunu kabul edip etmemesi önemli değil.
I'm afraid he will never admit his guilt.
Korkarım suçunu asla kabul etmeyecek.
I'm afraid he will never admit his guilt.
Korkarım suçunu asla kabul etmeyecek.
He admitted his guilt.
Suçunu kabul etti.
He was unconscious of his guilt.
Suçluluğunun bilincinde değildi.
He confessed his guilt.
Suçunu itiraf etti.
The detective found absolute proof of the man's guilt.
Dedektif adamın suçluluğunun mutlak kanıtını buldu.
All the evidence points to his guilt.
Bütün kanıtlar onun suçluluğuna işaret ediyor.
The thief reluctantly admitted his guilt.
Hırsız isteksizce suçunu kabul etti.
The thief admitted his guilt.
Hırsız suçunu kabul etti.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.