Translation meaning & definition of the word "grumbling" into Turkish language

noun

1. A loud low dull continuous noise

• "They heard the rumbling of thunder"

synonym:
• rumble
,
• rumbling
,
• grumble
,
• grumbling

1. Yüksek, düşük donuk, sürekli gürültü

• "Gök gürültüsünü duydular"

eşanlamlı:
• gürleme
,
• guruldama
,
• mırıldamak
,
• mırıldanma

2. A complaint uttered in a low and indistinct tone

synonym:
• grumble
,
• grumbling
,
• murmur
,
• murmuring
,
• mutter
,
• muttering

2. Düşük ve belirsiz bir tonda bir şikayet

eşanlamlı:
• mırıldamak
,
• mırıldanma
,
• üfürüm
,
• çağlama
,
• fısıldama

adjective

1. Continuous full and low-pitched throbbing sound

• "The rumbling rolling sound of thunder"

synonym:
• grumbling
,
• rumbling

1. Sürekli tam ve düşük perdeli zonklama sesi

• "Gök gürültüsünün gürleyen yuvarlanan sesi"

eşanlamlı:
• mırıldanma
,
• guruldama

Examples of using

Tom is grumbling.

Tom söyleniyor.

My stomach is grumbling.

Midem gurluyor..

I'm fed up with her grumbling.

Ben onun homurdanmasından bıktım.

My grandfather was always grumbling about something or other.

Büyükbabam her zaman, şu ya da bu nedenle söyleniyor.

She would often hear him grumbling to himself.

Sık sık onun kendi kendine mırıldandığını duyardı.

Stop grumbling.

Homurdanmayı bırak.