Translation meaning & definition of the word "grumble" into Turkish language
Türk diline "homur" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Grumble
[Mırıldamak]/grəmbəl/
noun
1. A loud low dull continuous noise
- "They heard the rumbling of thunder"
- synonym:
- rumble ,
- rumbling ,
- grumble ,
- grumbling
1. Yüksek, düşük donuk, sürekli gürültü
- "Gök gürültüsünü duydular"
- eşanlamlı:
- gürleme ,
- guruldama ,
- mırıldamak ,
- mırıldanma
2. A complaint uttered in a low and indistinct tone
- synonym:
- grumble ,
- grumbling ,
- murmur ,
- murmuring ,
- mutter ,
- muttering
2. Düşük ve belirsiz bir tonda bir şikayet
- eşanlamlı:
- mırıldamak ,
- mırıldanma ,
- üfürüm ,
- çağlama ,
- fısıldama
verb
1. Show one's unhappiness or critical attitude
- "He scolded about anything that he thought was wrong"
- "We grumbled about the increased work load"
- synonym:
- grouch ,
- grumble ,
- scold
1. Kişinin mutsuzluğunu veya eleştirel tutumunu göster
- "Yanlış olduğunu düşündüğü her şey hakkında azarladı"
- "Artan iş yükü hakkında homurdandık"
- eşanlamlı:
- homurdanma ,
- mırıldamak ,
- azarlamak
2. Make complaining remarks or noises under one's breath
- "She grumbles when she feels overworked"
- synonym:
- murmur ,
- mutter ,
- grumble ,
- croak ,
- gnarl
2. Kişinin nefesinin altında şikayetçi sözler veya sesler çıkarın
- "Aşırı çalıştığını hissettiğinde homurdanıyor"
- eşanlamlı:
- üfürüm ,
- mırıldamak ,
- gaklamak ,
- budak
3. To utter or emit low dull rumbling sounds
- "He grumbled a rude response"
- "Stones grumbled down the cliff"
- synonym:
- grumble ,
- growl ,
- rumble
3. Düşük donuk gürleyen sesler çıkarmak veya yaymak
- "Kaba bir cevap verdi"
- "Stones uçurumdan aşağı homurdandı"
- eşanlamlı:
- mırıldamak ,
- hırıldamak ,
- gürleme
4. Make a low noise
- "Rumbling thunder"
- synonym:
- rumble ,
- grumble
4. Düşük gürültü yapın
- "Gürülmekte olan gök gürültüsü"
- eşanlamlı:
- gürleme ,
- mırıldamak
Examples of using
She began to grumble and then to weep.
Söylenmeye ve ardından ağlamaya başladı.