Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "grouse" into Turkish language

Türk diline "hibe" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Grouse

[Dırdır etmek]
/graʊs/

noun

1. Flesh of any of various grouse of the family tetraonidae

  • Usually roasted
  • Flesh too dry to broil
    synonym:
  • grouse

1. Tetraonidae familyasının çeşitli cinslerinden herhangi birinin eti

  • Genellikle kavrulur
  • Et kızartmak için çok kuru
    eşanlamlı:
  • dırdır etmek

2. Popular game bird having a plump body and feathered legs and feet

    synonym:
  • grouse

2. Dolgun bir vücuda ve tüylü bacaklara ve ayaklara sahip popüler oyun kuşu

    eşanlamlı:
  • dırdır etmek

verb

1. Hunt grouse

    synonym:
  • grouse

1. Horoz avlamak

    eşanlamlı:
  • dırdır etmek

2. Complain

  • "What was he hollering about?"
    synonym:
  • gripe
  • ,
  • bitch
  • ,
  • grouse
  • ,
  • crab
  • ,
  • beef
  • ,
  • squawk
  • ,
  • bellyache
  • ,
  • holler

2. Şikayet etmek

  • "Ne hakkında bağırıyordu?"
    eşanlamlı:
  • sancı vermek
  • ,
  • fahişe
  • ,
  • dırdır etmek
  • ,
  • yengeç
  • ,
  • sığır eti
  • ,
  • ciyaklamak
  • ,
  • göbek ağrısı
  • ,
  • seslenmek

Examples of using

Tom is grouse hunting.
Tom yakınarak avlanıyor.