Translation meaning & definition of the word "grinder" into Turkish language
Türk diline "değirmen" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Grinder
[Öğütücü]/graɪndər/
noun
1. A large sandwich made of a long crusty roll split lengthwise and filled with meats and cheese (and tomato and onion and lettuce and condiments)
- Different names are used in different sections of the united states
- synonym:
- bomber ,
- grinder ,
- hero ,
- hero sandwich ,
- hoagie ,
- hoagy ,
- Cuban sandwich ,
- Italian sandwich ,
- poor boy ,
- sub ,
- submarine ,
- submarine sandwich ,
- torpedo ,
- wedge ,
- zep
1. Uzun kabuklu bir rulodan yapılmış büyük bir sandviç uzunlamasına bölünür ve et ve peynirle (ve domates ve soğan ve marul ve çeşnilerle) doldurulur
- Abd'nin farklı bölümlerinde farklı isimler kullanılmaktadır
- eşanlamlı:
- bombacı ,
- öğütücü ,
- kahraman ,
- sandviç ,
- hoagie ,
- avlamak ,
- Küba sandviçi ,
- İtalyan sandviçi ,
- zavallı çocuk ,
- altına ,
- denizaltı ,
- denizaltı sandviçi ,
- torpido ,
- kıskı ,
- zɪp zep
2. Grinding tooth with a broad crown
- Located behind the premolars
- synonym:
- molar ,
- grinder
2. Dişin geniş bir taç ile taşlanması
- Premolarların arkasında bulunur
- eşanlamlı:
- mol ,
- öğütücü
3. Machinery that processes materials by grinding or crushing
- synonym:
- mill ,
- grinder ,
- milling machinery
3. Öğütme veya ezme yoluyla malzemeleri işleyen makineler
- eşanlamlı:
- değirmen ,
- öğütücü ,
- freze makineleri
4. A machine tool that polishes metal
- synonym:
- grinder
4. Metali parlatan bir takım tezgahı
- eşanlamlı:
- öğütücü
Examples of using
After I tried out my new loom, I made my bed and repaired the coffee grinder.
Ben yeni dokuma tezgahımı denedikten sonra, yatağımı yaptım ve kahve değirmenini tamir ettim.