Translation meaning & definition of the word "grind" into Turkish language
Türk diline "öğüt" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Grind
[Öğütmek]noun
1. An insignificant student who is ridiculed as being affected or boringly studious
- synonym:
- swot ,
- grind ,
- nerd ,
- wonk ,
- dweeb
1. Etkilenmiş veya sıkıcı bir şekilde çalışkan olarak alay edilen önemsiz bir öğrenci
- eşanlamlı:
- ing ,
- zımparalamak ,
- inek ,
- wonk ,
- dweeb
2. The grade of particle fineness to which a substance is ground
- "A coarse grind of coffee"
- synonym:
- grind
2. Bir maddenin öğütüldüğü parçacık inceliği derecesi
- "Kaba bir öğütülmüş kahve"
- eşanlamlı:
- zımparalamak
3. Hard monotonous routine work
- synonym:
- drudgery ,
- plodding ,
- grind ,
- donkeywork
3. Zor monoton rutin iş
- eşanlamlı:
- angarya ,
- hantal ,
- zımparalamak
4. The act of grinding to a powder or dust
- synonym:
- grind ,
- mill ,
- pulverization ,
- pulverisation
4. Bir toz veya toza öğütme eylemi
- eşanlamlı:
- zımparalamak ,
- değirmen ,
- püskürtmek ,
- toz
verb
1. Press or grind with a crushing noise
- synonym:
- crunch ,
- cranch ,
- craunch ,
- grind
1. Ezici bir gürültü ile basın veya ezin
- eşanlamlı:
- çatırdatmak ,
- krank ,
- craunch ,
- zımparalamak
2. Make a grating or grinding sound by rubbing together
- "Grate one's teeth in anger"
- synonym:
- grate ,
- grind
2. Birbirine sürtünerek ızgara veya taşlama sesi yapın
- "Kişinin dişlerini öfkeyle gıcırdat"
- eşanlamlı:
- ızgara ,
- zımparalamak
3. Work hard
- "She was digging away at her math homework"
- "Lexicographers drudge all day long"
- synonym:
- labor ,
- labour ,
- toil ,
- fag ,
- travail ,
- grind ,
- drudge ,
- dig ,
- moil
3. Çok çalışmak
- "Matematik ödevini kazıyordu"
- "Leksikograflar gün boyu sürüklenir"
- eşanlamlı:
- işgücü ,
- emek ,
- yormak ,
- bozmak ,
- zımparalamak ,
- köle ,
- kazmak ,
- uğraşmak
4. Dance by rotating the pelvis in an erotically suggestive way, often while in contact with one's partner such that the dancers' legs are interlaced
- synonym:
- grind
4. Pelvisi erotik olarak düşündürücü bir şekilde döndürerek dans edin, çoğu zaman dansçının bacaklarının birbirine geçeceği şekilde partneriyle temas halindeyken
- eşanlamlı:
- zımparalamak
5. Reduce to small pieces or particles by pounding or abrading
- "Grind the spices in a mortar"
- "Mash the garlic"
- synonym:
- grind ,
- mash ,
- crunch ,
- bray ,
- comminute
5. Çarparak veya aşındırarak küçük parçalara veya parçacıklara azaltın
- "Baharatları bir harçta öğüt"
- "Sarımsak ez"
- eşanlamlı:
- zımparalamak ,
- püre ,
- çatırdatmak ,
- dövmek ,
- ufalamak
6. Created by grinding
- "Grind designs into the glass bowl"
- synonym:
- grind
6. Öğütme ile oluşturulmuştur
- "Tasarımları cam kaseye taşlayın"
- eşanlamlı:
- zımparalamak
7. Shape or form by grinding
- "Grind lenses for glasses and cameras"
- synonym:
- grind
7. Taşlama ile şekil veya form
- "Gözlük ve kameralar için öğütme lensleri"
- eşanlamlı:
- zımparalamak