Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "grease" into Turkish language

Türk diline "gres" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Grease

[Yağ]
/gris/

noun

1. A thick fatty oil (especially one used to lubricate machinery)

    synonym:
  • grease
  • ,
  • lubricating oil

1. Kalın bir yağ yağı (özellikle makineleri yağlamak için kullanılan)

    eşanlamlı:
  • yağ
  • ,
  • yağlama yağı

2. The state of being covered with unclean things

    synonym:
  • dirt
  • ,
  • filth
  • ,
  • grime
  • ,
  • soil
  • ,
  • stain
  • ,
  • grease
  • ,
  • grunge

2. Kirli şeylerle kaplı olma durumu

    eşanlamlı:
  • pislik
  • ,
  • pisletmek
  • ,
  • toprak
  • ,
  • leke
  • ,
  • yağ
  • ,
  • grunge

verb

1. Lubricate with grease

  • "Grease the wheels"
    synonym:
  • grease

1. Yağ ile yağlayın

  • "Tekerlekleri uzat"
    eşanlamlı:
  • yağ

Examples of using

Step 1. Heat the vegetable oil (0.5L) (any grease or a mixture of oil and grease) in the pot on high heat, add sliced onions (400g), fry until the onions take a yellow color, then add meat (any kind) (1kg).
Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.
That politician won't meet you unless you grease his palm.
Rüşvet vermedikçe, o politikacı seninle görüşmez.
The machine was clogged with grease.
Makine, yağdan tıkanmış.