Translation meaning & definition of the word "gravel" into Turkish language
Türk diline "çakıl" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Gravel
[Çakıl]/grævəl/
noun
1. Rock fragments and pebbles
- synonym:
- gravel ,
- crushed rock
1. Kaya parçaları ve çakıl taşları
- eşanlamlı:
- çakıl ,
- ezilmiş kaya
verb
1. Cause annoyance in
- Disturb, especially by minor irritations
- "Mosquitoes buzzing in my ear really bothers me"
- "It irritates me that she never closes the door after she leaves"
- synonym:
- annoy ,
- rag ,
- get to ,
- bother ,
- get at ,
- irritate ,
- rile ,
- nark ,
- nettle ,
- gravel ,
- vex ,
- chafe ,
- devil
1. Rahatsız etmek
- Rahatsız edici, özellikle küçük tahrişler
- "Kulağımda vızıldayan sivrisinekler beni gerçekten rahatsız ediyor"
- "O gittikten sonra kapıyı hiç kapatmaması beni rahatsız ediyor"
- eşanlamlı:
- sinirlendirmek ,
- paçavra ,
- başlamak ,
- zahmet vermek ,
- ulaşmak ,
- gül ,
- narkotik ajanı ,
- ballıbaba ,
- çakıl ,
- gücendirmek ,
- aldatmak ,
- şeytan
2. Cover with gravel
- "We gravelled the driveway"
- synonym:
- gravel
2. Çakıl örtmek
- "Araba yolunu çektik"
- eşanlamlı:
- çakıl
3. Be a mystery or bewildering to
- "This beats me!"
- "Got me--i don't know the answer!"
- "A vexing problem"
- "This question really stuck me"
- synonym:
- perplex ,
- vex ,
- stick ,
- get ,
- puzzle ,
- mystify ,
- baffle ,
- beat ,
- pose ,
- bewilder ,
- flummox ,
- stupefy ,
- nonplus ,
- gravel ,
- amaze ,
- dumbfound
3. Bir gizem ol ya da şaşkın
- "Bu beni yener!"
- "Beni vur-cevabı bilmiyorum!"
- "Acı verici bir sorun"
- "Bu soru beni gerçekten sarstı"
- eşanlamlı:
- şaşırtmak ,
- gücendirmek ,
- yapışmak ,
- edinmek ,
- bulmaca ,
- gizemlendirmek ,
- bozmak ,
- yenmek ,
- poz vermek ,
- sersemletmek ,
- flummox ,
- bunaltmak ,
- şaşkınlık ,
- çakıl ,
- serseme çevirmek