Translation meaning & definition of the word "grate" into Turkish language
Türk diline "ızgara" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Grate
[Izgara]noun
1. A frame of iron bars to hold a fire
- synonym:
- grate ,
- grating
1. Ateş tutmak için demir çubuklardan bir çerçeve
- eşanlamlı:
- ızgara
2. A harsh rasping sound made by scraping something
- synonym:
- grate
2. Bir şeyi kazıyarak yapılan sert bir çalkalama sesi
- eşanlamlı:
- ızgara
3. A barrier that has parallel or crossed bars blocking a passage but admitting air
- synonym:
- grate ,
- grating
3. Bir geçişi engelleyen, ancak havayı kabul eden paralel veya çapraz çubuklara sahip bir bariyer
- eşanlamlı:
- ızgara
verb
1. Furnish with a grate
- "A grated fireplace"
- synonym:
- grate
1. Bir ızgara ile döşemek
- "Rendelenmiş bir şömine"
- eşanlamlı:
- ızgara
2. Gnaw into
- Make resentful or angry
- "The injustice rankled her"
- "His resentment festered"
- synonym:
- eat into ,
- fret ,
- rankle ,
- grate
2. Aşındırmak
- Kırgın ya da öfkeli olun
- "Adaletsizlik onu sıraladı"
- "Kızgınlığı coştu"
- eşanlamlı:
- yemek yemek ,
- üzüntü ,
- dam ,
- ızgara
3. Reduce to small shreds or pulverize by rubbing against a rough or sharp perforated surface
- "Grate carrots and onions"
- "Grate nutmeg"
- synonym:
- grate
3. Pürüzlü veya keskin delikli bir yüzeye sürtünerek küçük parçalara indirin veya toz haline getirin
- "Izgara havuç ve soğan"
- "Izgara hindistan cevizi"
- eşanlamlı:
- ızgara
4. Make a grating or grinding sound by rubbing together
- "Grate one's teeth in anger"
- synonym:
- grate ,
- grind
4. Birbirine sürtünerek ızgara veya taşlama sesi yapın
- "Kişinin dişlerini öfkeyle gıcırdat"
- eşanlamlı:
- ızgara ,
- zımparalamak
5. Scratch repeatedly
- "The cat scraped at the armchair"
- synonym:
- scrape ,
- grate
5. Tekrarlamak
- "Kedi koltukta kazındı"
- eşanlamlı:
- sıyırmak ,
- ızgara