Translation meaning & definition of the word "graphic" into Turkish language
Türk diline "grafik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Graphic
[Grafik]/græfɪk/
noun
1. An image that is generated by a computer
- synonym:
- graphic ,
- computer graphic
1. Bir bilgisayar tarafından oluşturulan bir görüntü
- eşanlamlı:
- grafik ,
- bilgisayar grafiği
adjective
1. Written or drawn or engraved
- "Graphic symbols"
- synonym:
- graphic ,
- graphical ,
- in writing(p)
1. Yazılı veya çizilmiş veya kazınmış
- "Grafik sembolleri"
- eşanlamlı:
- grafik ,
- grafiksel ,
- yazılı olarak(p)
2. Describing nudity or sexual activity in graphic detail
- "Graphic sexual scenes"
- synonym:
- graphic
2. Çıplaklık veya cinsel aktiviteyi grafik detayda tanımlamak
- "Grafik cinsel sahneler"
- eşanlamlı:
- grafik
3. Of or relating to the graphic arts
- "The etchings, drypoints, lithographs, and engravings which together form his graphic work"- british book news
- synonym:
- graphic
3. Grafik sanatlar hakkında veya bunlarla ilgili
- "Birlikte grafik çalışmalarını oluşturan gravürler, kuru noktalar, litografiler ve gravürler" - british book news
- eşanlamlı:
- grafik
4. Relating to or presented by a graph
- "A graphic presentation of the data"
- synonym:
- graphic ,
- graphical
4. Bir grafikle ilgili veya sunulan
- "Verilerin grafik sunumu"
- eşanlamlı:
- grafik ,
- grafiksel
5. Evoking lifelike images within the mind
- "Pictorial poetry and prose"
- "Graphic accounts of battle"
- "A lifelike portrait"
- "A vivid description"
- synonym:
- graphic ,
- lifelike ,
- pictorial ,
- vivid
5. Zihin içinde gerçekçi görüntüler uyandırmak
- "Resim şiiri ve düzyazı"
- "Savaşın grafik hesapları"
- "Gerçekten bir portre"
- "Canlı bir açıklama"
- eşanlamlı:
- grafik ,
- canlı ,
- resimli ,
- parlak
Examples of using
She's a graphic designer.
O bir grafiker.