Translation meaning & definition of the word "grammatical" into Turkish language

adjective

1. Of or pertaining to grammar

• "The grammatic structure of a sentence"

• "Grammatical rules"

• "Grammatical gender"

synonym:
• grammatical
,
• grammatic

1. Dilbilgisi ile ilgili veya ilgili

• "Bir cümlenin gramer yapısı"

• "Dilbilgisi kuralları"

• "Dilbilgisi cinsiyeti"

eşanlamlı:
• gramatik

2. Conforming to the rules of grammar or usage accepted by native speakers

• "Spoke in grammatical sentences"

synonym:
• grammatical
,
• well-formed

2. Ana dili konuşanlar tarafından kabul edilen dilbilgisi veya kullanım kurallarına uymak

• "Dilbilgisel cümlelerle konuşma"

eşanlamlı:
• gramatik
,
• iyi oluşturulmuş

Examples of using

There's a grammatical mistake in that clause.

O cümlede bir dilbilgisel hata var.

If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dilbilgisi spekülasyonları birden bire anlam bulurdu.

When writing for a German newspaper, every few sentences you should replace some grammatical case with a dative, or a noun with its English translation, to make your article linguistically more interesting.

Bir Alman gazetesi için yazarken bazı gramer halini datif haliyle değiştirmen gereken her birkaç cümle ya da İngilizce çevirisi ile değiştirmen gereken bir isim dilsel olarak makaleni daha ilginç yapacaktır.

He made a few grammatical mistakes.

Birkaç dilbilgisi hatası yaptı.

Jim pointed out some grammatical mistakes in my composition.

Jim, benim kompozisyonumda bazı dilbilgisi hatalarına dikkat çekti.

The sentence is free from grammatical mistakes.

Bu cümlenin dilbilgisi hataları yok.

Your composition is free from all grammatical mistakes.

Kompozisyonun tüm dil bilgisi hatalarından uzak.

Your composition is free from all grammatical mistakes.

Kompozisyonunda hiçbir dil bilgisi hatası yok.