Translation meaning & definition of the word "gouge" into Turkish language
Türk diline "gouge" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Gouge
[Kazıklamak]/gaʊʤ/
noun
1. An impression in a surface (as made by a blow)
- synonym:
- dent ,
- ding ,
- gouge ,
- nick
1. Bir yüzeyde bir izlenim (bir darbe tarafından yapıldığı gibi)
- eşanlamlı:
- çentik ,
- çınlatmak ,
- kazıklamak ,
- gedik
2. And edge tool with a blade like a trough for cutting channels or grooves
- synonym:
- gouge
2. Ve kanalları veya olukları kesmek için bir oluk gibi bir bıçakla kenar aleti
- eşanlamlı:
- kazıklamak
3. The act of gouging
- synonym:
- gouge
3. Oyma eylemi
- eşanlamlı:
- kazıklamak
verb
1. Force with the thumb
- "Gouge out his eyes"
- synonym:
- gouge ,
- force out
1. Başparmakla vurmak
- "Gözlerini oydu"
- eşanlamlı:
- kazıklamak ,
- zorla çıkarmak
2. Obtain by coercion or intimidation
- "They extorted money from the executive by threatening to reveal his past to the company boss"
- "They squeezed money from the owner of the business by threatening him"
- synonym:
- extort ,
- squeeze ,
- rack ,
- gouge ,
- wring
2. Zorlama veya korkutma ile elde edin
- "Yöneticisinden şirket patronuna geçmişini ifşa etmekle tehdit ederek para gasp ettiler"
- "Onu tehdit ederek işletmenin sahibinden para sıktılar"
- eşanlamlı:
- zorla almak ,
- sıkmak ,
- raf ,
- kazıklamak ,
- koparmak
3. Make a groove in
- synonym:
- rout ,
- gouge
3. Oyuk açmak
- eşanlamlı:
- darmadağın etmek ,
- kazıklamak