Translation meaning & definition of the word "glittering" into Turkish language
Türk diline "parıltılı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Glittering
[Parlak]/glɪtərɪŋ/
adjective
1. Having brief brilliant points or flashes of light
- "Bugle beads all aglitter"
- "Glinting eyes"
- "Glinting water"
- "His glittering eyes were cold and malevolent"
- "Shop window full of glittering christmas trees"
- "Glittery costume jewelry"
- "Scintillant mica"
- "The scintillating stars"
- "A dress with sparkly sequins"
- "`glistering' is an archaic term"
- synonym:
- aglitter(p) ,
- coruscant ,
- fulgid ,
- glinting ,
- glistering ,
- glittering ,
- glittery ,
- scintillant ,
- scintillating ,
- sparkly
1. Kısa parlak noktalara veya ışık parıltılarına sahip olmak
- "Bugle boncuklar tüm karıştırıcı"
- "Parlayan gözler"
- "Parlayan su"
- "Parıltılı gözleri soğuk ve kötücül"
- "Parıltılı noel ağaçlarıyla dolu dükkan penceresi"
- "Pırıltılı kostüm takı"
- "Parlak mika"
- "Parıldayan yıldızlar"
- "Parlak payetler ile bir elbise"
- "Koparmak' arkaik bir terimdir"
- eşanlamlı:
- ptt(p) ,
- ışıldayan ,
- parlak ,
- ışıltılı ,
- kamaştırıcı