Translation meaning & definition of the word "glimpse" into Turkish language
Türk diline "glimpse" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Glimpse
[Göz atmak]/glɪmps/
noun
1. A quick look
- synonym:
- glance ,
- glimpse ,
- coup d'oeil
1. Hızlı bakış
- eşanlamlı:
- bakış ,
- göz atmak ,
- coup d'oeil
2. A brief or incomplete view
- "From the window he could catch a glimpse of the lake"
- synonym:
- glimpse
2. Kısa veya eksik bir bakış açısı
- "Pencereden göle bir göz atabilirdi"
- eşanlamlı:
- göz atmak
3. A vague indication
- "He caught only a glimpse of the professor's meaning"
- synonym:
- glimpse
3. Belirsiz bir gösterge
- "Sadece profesörün anlamlarına bir göz attı"
- eşanlamlı:
- göz atmak
verb
1. Catch a glimpse of or see briefly
- "We glimpsed the queen as she got into her limousine"
- synonym:
- glimpse
1. Bir göz atın veya kısaca görün
- "Kraliçeye limuzine binerken baktık"
- eşanlamlı:
- göz atmak
Examples of using
Tom caught a glimpse of Mary.
Tom bir anlık Mary'yi gördü.
As the train went by, Tom caught a glimpse of the driver.
Tren geçerken, Tom sürücünün bir bakışını yakaladı.
Tom caught a glimpse of the driver as the train raced past.
Tren geçerken Tom sürücünün bir anlık bakışını yakaladı.