Translation meaning & definition of the word "glaze" into Turkish language
Türk diline "sır" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Glaze
[Parlatmak]/glez/
noun
1. Any of various thin shiny (savory or sweet) coatings applied to foods
- synonym:
- glaze
1. Gıdalara uygulanan çeşitli ince parlak (tatlı veya tatlı) kaplamalardan herhangi biri
- eşanlamlı:
- parlatmak
2. A glossy finish on a fabric
- synonym:
- glaze
2. Bir kumaş üzerinde parlak bir yüzey
- eşanlamlı:
- parlatmak
3. A coating for ceramics, metal, etc.
- synonym:
- glaze
3. Seramik, metal vb. i̇çin bir kaplama.
- eşanlamlı:
- parlatmak
verb
1. Coat with a glaze
- "The potter glazed the dishes"
- "Glaze the bread with eggwhite"
- synonym:
- glaze
1. Sır ile kaplamak
- "Çömlekçi bulaşıkları sırladı"
- "Ekmeği yumurtalı beyazla sırlayın"
- eşanlamlı:
- parlatmak
2. Become glassy or take on a glass-like appearance
- "Her eyes glaze over when she is bored"
- synonym:
- glaze ,
- glass ,
- glass over ,
- glaze over
2. Camsı olun veya cam benzeri bir görünüm alın
- "Sıkıldığı zaman gözleri parlıyor"
- eşanlamlı:
- parlatmak ,
- cam ,
- cam kaplamak ,
- parlamak
3. Furnish with glass
- "Glass the windows"
- synonym:
- glass ,
- glaze
3. Cam ile donatmak
- "Pencerelere göz kulak ol"
- eşanlamlı:
- cam ,
- parlatmak
4. Coat with something sweet, such as a hard sugar glaze
- synonym:
- sugarcoat ,
- glaze ,
- candy
4. Sert bir şeker sır gibi tatlı bir şeyle kaplayın
- eşanlamlı:
- şekerlik ,
- parlatmak ,
- şeker