Translation meaning & definition of the word "glacial" into Turkish language
Türk diline "buzul" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Glacial
[Buz]/gleʃəl/
adjective
1. Relating to or derived from a glacier
- "Glacial deposit"
- synonym:
- glacial
1. Bir buzulla ilgili veya türetilmiş
- "Buzul yatağı"
- eşanlamlı:
- buzul
2. Devoid of warmth and cordiality
- Expressive of unfriendliness or disdain
- "A frigid greeting"
- "Got a frosty reception"
- "A frozen look on their faces"
- "A glacial handshake"
- "Icy stare"
- "Wintry smile"
- synonym:
- frigid ,
- frosty ,
- frozen ,
- glacial ,
- icy ,
- wintry
2. Sıcaklık ve samimiyetten yoksun
- Arkadaşsızlık veya küçümseme ifade eder
- "Donuk bir selam"
- "Donuk bir resepsiyon var"
- "Yüzlerinde donmuş bir bakış"
- "Buzul el sıkışması"
- "Buzlu bakış"
- "Kasıtlı gülümseme"
- eşanlamlı:
- soğuk ,
- buzlu ,
- dondurulmuş ,
- buzul ,
- kışımsı
3. Extremely cold
- "An arctic climate"
- "A frigid day"
- "Gelid waters of the north atlantic"
- "Glacial winds"
- "Icy hands"
- "Polar weather"
- synonym:
- arctic ,
- frigid ,
- gelid ,
- glacial ,
- icy ,
- polar
3. Aşırı soğuk
- "Arktik iklim"
- "Çok soğuk bir gün"
- "Kuzey atlantik'in engebeli suları"
- "Buzul rüzgarları"
- "Buzlu eller"
- "Kutup havası"
- eşanlamlı:
- arktik ,
- soğuk ,
- buzlu ,
- buzul ,
- kutup