Translation meaning & definition of the word "girl" into Turkish language
Türk diline "kız" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Girl
[Kız]/gərl/
noun
1. A young woman
- "A young lady of 18"
- synonym:
- girl ,
- miss ,
- missy ,
- young lady ,
- young woman ,
- fille
1. Genç bir kadın
- "18 yaşında genç bir bayan"
- eşanlamlı:
- kız ,
- özlemek ,
- küçük hanım ,
- genç bayan ,
- genç kadın
2. A youthful female person
- "The baby was a girl"
- "The girls were just learning to ride a tricycle"
- synonym:
- female child ,
- girl ,
- little girl
2. Genç bir kadın
- "Bebek bir kızdı"
- "Kızlar sadece üç tekerlekli bisiklet sürmeyi öğreniyorlardı"
- eşanlamlı:
- kız çocuk ,
- kız ,
- küçük kız
3. A female human offspring
- "Her daughter cared for her in her old age"
- synonym:
- daughter ,
- girl
3. Dişi bir insan yavrusu
- "Kızım yaşlılığında ona baktı"
- eşanlamlı:
- kız
4. A girl or young woman with whom a man is romantically involved
- "His girlfriend kicked him out"
- synonym:
- girlfriend ,
- girl ,
- lady friend
4. Bir erkeğin romantik olarak dahil olduğu bir kız veya genç kadın
- "Kız arkadaşı onu kovdu"
- eşanlamlı:
- kız arkadaş ,
- kız ,
- bayan arkadaş
5. A friendly informal reference to a grown woman
- "Mrs. smith was just one of the girls"
- synonym:
- girl
5. Yetişkin bir kadına samimi bir gayri resmi referans
- "Mrs. smith kızlardan sadece biriydi"
- eşanlamlı:
- kız
Examples of using
Tom and John fell in love with the same girl.
Tom ve John aynı kıza aşık oldular.
You're not like other girl I've dated.
Çıktığım diğer kıza benzemiyorsun.
You're an attractive girl.
Çekici bir kızsın.