Translation meaning & definition of the word "giraffe" into Turkish language

noun

1. Tallest living quadruped

• Having a spotted coat and small horns and very long neck and legs

• Of savannahs of tropical africa

synonym:
• giraffe
,
• camelopard
,
• Giraffa camelopardalis

1. En uzun yaşayan dört ayaklı

• Benekli bir ceket ve küçük boynuzlar ve çok uzun boyun ve bacaklara sahip olmak

• Tropikal afrika savanalarının

eşanlamlı:
• zürafa
,
• Zürafa camelopardalis

Examples of using

What sound does a giraffe make?

Bir zürafa nasıl ses yapar?

The giraffe can not swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.

I see a giraffe.

Bir zürafa görüyorum.

The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo.

Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.

I have never seen a giraffe.

Ben hiç zürafa görmedim.

A giraffe extends its neck to get food.

Bir zürafa yiyeceğini almak için boynunu uzatır.

I never saw a giraffe.

Ben asla bir zürafa görmedim.

The lion ripped the flesh from the dead giraffe.

Aslan ölü zürafanın etini kopardı.