Translation meaning & definition of the word "gaze" into Turkish language
Türk diline "göz" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Gaze
[Bakışları]/gez/
noun
1. A long fixed look
- "He fixed his paternal gaze on me"
- synonym:
- gaze ,
- regard
1. Sabit uzun bir görünüm
- "Baba bakışlarını bana dikti"
- eşanlamlı:
- bakışları ,
- dikkate almak
verb
1. Look at with fixed eyes
- "The students stared at the teacher with amazement"
- synonym:
- gaze ,
- stare
1. Sabit gözlerle bak
- "Öğrenciler hayretle öğretmene baktılar"
- eşanlamlı:
- bakışları ,
- bakakalmak
Examples of using
He averted his gaze.
Bakışını kaçırdı.