Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "gap" into Turkish language

Türk diline "boşluk" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Gap

[Fark]
/gæp/

noun

1. A conspicuous disparity or difference as between two figures

  • "Gap between income and outgo"
  • "The spread between lending and borrowing costs"
    synonym:
  • gap
  • ,
  • spread

1. İki rakam arasındaki belirgin bir eşitsizlik veya fark

  • "Gelir ve harcama arasındaki boşluk"
  • "Borç verme ve borçlanma maliyetleri arasındaki yayılma"
    eşanlamlı:
  • boşluk
  • ,
  • yayılmak

2. An open or empty space in or between things

  • "There was a small opening between the trees"
  • "The explosion made a gap in the wall"
    synonym:
  • opening
  • ,
  • gap

2. Şeylerin içinde veya arasında açık veya boş bir alan

  • "Ağaçların arasında küçük bir açıklık vardı"
  • "Patlama duvarda bir boşluk bıraktı"
    eşanlamlı:
  • açılış
  • ,
  • boşluk

3. A narrow opening

  • "He opened the window a crack"
    synonym:
  • gap
  • ,
  • crack

3. Dar bir açıklık

  • "Pencereye bir çatlak açtı"
    eşanlamlı:
  • boşluk
  • ,
  • çatlak

4. A pass between mountain peaks

    synonym:
  • col
  • ,
  • gap

4. Dağ zirveleri arasında bir geçiş

    eşanlamlı:
  • col
  • ,
  • boşluk

5. A difference (especially an unfortunate difference) between two opinions or two views or two situations

    synonym:
  • gap

5. İki görüş veya iki görüş veya iki durum arasındaki fark (özellikle talihsiz bir fark)

    eşanlamlı:
  • boşluk

6. An act of delaying or interrupting the continuity

  • "It was presented without commercial breaks"
  • "There was a gap in his account"
    synonym:
  • break
  • ,
  • interruption
  • ,
  • disruption
  • ,
  • gap

6. Sürekliliği geciktirme veya kesintiye uğratma eylemi

  • "Ticari aralar olmadan sunuldu"
  • "Hesabında bir boşluk vardı"
    eşanlamlı:
  • kırma
  • ,
  • kesinti
  • ,
  • parçalanma
  • ,
  • boşluk

verb

1. Make an opening or gap in

    synonym:
  • gap
  • ,
  • breach

1. Bir açıklık veya boşluk yapın

    eşanlamlı:
  • boşluk
  • ,
  • ihlal

Examples of using

Tom reached through the gap in the fence to try to unlatch the gate.
Tom kapının mandalını açmaya çalışmak için açıklıktan çite ulaştı.
The gap between them has narrowed.
Onlar arasındaki aralık daraldı.
The gap between rich and poor is getting wider.
Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.