Translation meaning & definition of the word "fuzzy" into Turkish language
Türk diline "bulanık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fuzzy
[Bulanık]/fəzi/
adjective
1. Covering with fine light hairs
- "His head fuzzed like a dandelion gone to seed"
- synonym:
- fuzzed ,
- fuzzy
1. İnce hafif tüylerle örtün
- "Kafası tohuma giden bir karahindiba gibi titredi"
- eşanlamlı:
- tüylü ,
- bulanık
2. Indistinct or hazy in outline
- "A landscape of blurred outlines"
- "The trees were just blurry shapes"
- synonym:
- bleary ,
- blurred ,
- blurry ,
- foggy ,
- fuzzy ,
- hazy ,
- muzzy
2. Belirsiz veya puslu anahat
- "Bulanık anahatların manzarası"
- "Ağaçlar sadece bulanık şekillerdi"
- eşanlamlı:
- sulandırmak ,
- bulanık
3. Confused and not coherent
- Not clearly thought out
- "A vague and fuzzy idea of the world of finance"
- synonym:
- fuzzy
3. Karışık ve tutarlı değil
- Açıkça düşünülmemiş
- "Finans dünyasının belirsiz ve bulanık bir fikri"
- eşanlamlı:
- bulanık