Translation meaning & definition of the word "fussy" into Turkish language

adjective

1. Annoyed and irritable

synonym:
• crabbed
,
• crabby
,
• cross
,
• fussy
,
• grouchy
,
• grumpy
,
• bad-tempered
,
• ill-tempered

1. Sinirli ve sinirli

eşanlamlı:
• ters
,
• huysuz
,
• çaprazlamak
,
• titiz
,
• kötü huylu

2. Overcrowded or cluttered with detail

• "A busy painting"

• "A fussy design"

synonym:
• busy
,
• fussy

2. Aşırı kalabalık veya detaylarla karışık

• "Bir meşgul resim"

• "Acele bir tasarım"

eşanlamlı:
• meşgul
,
• titiz

3. Exacting especially about details

• "A finicky eater"

• "Fussy about clothes"

• "Very particular about how her food was prepared"

synonym:
• finical
,
• finicky
,
• fussy
,
• particular
,
• picky

3. Özellikle detaylar hakkında titiz

• "İzli bir yiyen"

• "Giysiler hakkında telaşlı"

• "Yiyeceklerinin nasıl hazırlandığı konusunda çok özel"

eşanlamlı:
• titiz
,
• özel
,
• seçici

Examples of using

We're not fussy.

Biz telaşlı değiliz.

I'm fussy.

Ben kılı kırk yaranım.

Tom is fussy.

Tom titiz.

You're fussy.

Sen titizsin.

Tom was a fussy baby.

Tom telaşlı bir bebekti.

Mary is quite fussy.

Mary oldukça titizdir.

Tom is a fussy eater.

Tom zor beğenen bir yiyici.

Tom is very fussy about what he eats.

Tom yedikleri hakkında çok titizdir.

He is a very fussy eater.

O, zor beğenen bir yiyicidir.

That old man is a fussy eater.

O yaşlı adam titiz bir yiyicidir.

A fussy referee can ruin a bout.

Titiz bir hakem maçı bozabilir.