Translation meaning & definition of the word "furious" into Turkish language
Türk diline "öfkeli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Furious
[Kızgın]/fjʊriəs/
adjective
1. Marked by extreme and violent energy
- "A ferocious beating"
- "Fierce fighting"
- "A furious battle"
- synonym:
- ferocious ,
- fierce ,
- furious ,
- savage
1. Aşırı ve şiddetli enerji ile işaretlenmiş
- "Ciddi bir dayak"
- "Sıfır dövüş"
- "Öfkeli bir savaş"
- eşanlamlı:
- şiddetli ,
- kızgın ,
- vahşi
2. Marked by extreme anger
- "The enraged bull attached"
- "Furious about the accident"
- "A furious scowl"
- "Infuriated onlookers charged the police who were beating the boy"
- "Could not control the maddened crowd"
- synonym:
- angered ,
- enraged ,
- furious ,
- infuriated ,
- maddened
2. Aşırı öfke ile işaretlenmiş
- "Kızgın boğa takıldı"
- "Kaza hakkında öfkeli"
- "Öfkeli bir kaşık"
- "Kızgın izleyiciler çocuğu döven polisi suçladı"
- "Çılgın kalabalığı kontrol edemedi"
- eşanlamlı:
- kızgın ,
- öfkeli ,
- kızdırılmış ,
- çıldırmış
3. (of the elements) as if showing violent anger
- "Angry clouds on the horizon"
- "Furious winds"
- "The raging sea"
- synonym:
- angry ,
- furious ,
- raging ,
- tempestuous ,
- wild
3. (elementlerin) sanki şiddetli öfke gösteriyormuş gibi
- "Kızgın bulutlar ufukta"
- "Öfkeli rüzgarlar"
- "Kızgın deniz" derken"
- eşanlamlı:
- kızgın ,
- şiddetli ,
- fırtınalı ,
- vahşi
Examples of using
Tom became furious.
Tom öfkelendi.
Tom was furious with Mary.
Tom Mary'ye karşı çok öfkeliydi.
He became furious.
Öfkelendi.