Translation meaning & definition of the word "fun" into Turkish language
Türk diline "eğlence" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fun
[Eğlence]/fən/
noun
1. Activities that are enjoyable or amusing
- "I do it for the fun of it"
- "He is fun to have around"
- synonym:
- fun ,
- merriment ,
- playfulness
1. Eğlenceli veya eğlenceli aktiviteler
- "Eğlence için yapıyorum"
- "Çevresinde olması eğlenceli"
- eşanlamlı:
- eğlence ,
- neşe ,
- oyunculuk
2. Verbal wit or mockery (often at another's expense but not to be taken seriously)
- "He became a figure of fun"
- "He said it in sport"
- synonym:
- fun ,
- play ,
- sport
2. Sözlü zekâ veya alay (genellikle başkasının pahasına ama ciddiye alınmamalıdır)
- "Eğlenceli bir figür haline geldi"
- "Sporda söyledi" dedi"
- eşanlamlı:
- eğlence ,
- oynamak ,
- spor yapmak
3. Violent and excited activity
- "She asked for money and then the fun began"
- "They began to fight like fun"
- synonym:
- fun
3. Şiddetli ve heyecanlı aktivite
- "Para istedi ve eğlence başladı"
- "Eğlenceli gibi dövüşmeye başladılar"
- eşanlamlı:
- eğlence
4. A disposition to find (or make) causes for amusement
- "Her playfulness surprised me"
- "He was fun to be with"
- synonym:
- playfulness ,
- fun
4. Eğlence için nedenleri bulmak (veya yapmak) için bir eğilim
- "Oynatıcılığı beni şaşırttı"
- "O ile birlikte olmak eğlenceliydi"
- eşanlamlı:
- oyunculuk ,
- eğlence
Examples of using
You should go out and have some fun.
Dışarı çıkıp biraz eğlenmelisiniz.
You should get out of the house and have some fun.
Evden çıkmalı ve biraz eğlenmelisin.
You should be having fun.
Eğleniyor olmalısın.