Translation meaning & definition of the word "fulfill" into Turkish language
Türk diline "doldur" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fulfill
[Tamamlamak]/fʊlfɪl/
verb
1. Put in effect
- "Carry out a task"
- "Execute the decision of the people"
- "He actioned the operation"
- synonym:
- carry through ,
- accomplish ,
- execute ,
- carry out ,
- action ,
- fulfill ,
- fulfil
1. Yürürlüğe koymak
- "Bir görevi yerine getir"
- "Halkın kararını uygula"
- "Operasyonu harekete geçirdi"
- eşanlamlı:
- gerçekleştirmek ,
- başarmak ,
- icra etmek ,
- eylem ,
- tamamlamak
2. Meet the requirements or expectations of
- synonym:
- satisfy ,
- fulfill ,
- fulfil ,
- live up to
2. Gereksinimlerini veya beklentilerini karşılamak
- eşanlamlı:
- tatmin etmek ,
- tamamlamak ,
- karşılığını almak
3. Fill or meet a want or need
- synonym:
- meet ,
- satisfy ,
- fill ,
- fulfill ,
- fulfil
3. Bir isteği veya ihtiyacı doldurun veya karşılayın
- eşanlamlı:
- buluşmak ,
- tatmin etmek ,
- doldurmak ,
- tamamlamak
Examples of using
Tom didn't fulfill his obligations.
Tom yükümlülüklerini yerine getirmedi.
You should fulfill your promises.
Sözlerini yerine getirmelisin.
They failed to fulfill the conditions.
Koşulları yerine getirmede başarısız oldular.