Translation meaning & definition of the word "friendly" into Turkish language
Türk diline "dost" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Friendly
[Samimi]/frɛndli/
noun
1. Troops belonging to or allied with your own military forces
- "Friendlies came to their rescue"
- synonym:
- friendly
1. Kendi askeri güçlerinize ait veya onlarla müttefik olan birlikler
- "Arkadaşlar kurtarmaya geldi"
- eşanlamlı:
- dostça
adjective
1. Characteristic of or befitting a friend
- "Friendly advice"
- "A friendly neighborhood"
- "The only friendly person here"
- "A friendly host and hostess"
- synonym:
- friendly
1. Bir arkadaşın özelliği veya uygunluğu
- "Dostça tavsiye"
- "Dost bir mahalle"
- "Buradaki tek dost canlısı"
- "Dostça bir ev sahibi ve hostes"
- eşanlamlı:
- dostça
2. Inclined to help or support
- Not antagonistic or hostile
- "A government friendly to our interests"
- "An amicable agreement"
- synonym:
- friendly ,
- favorable ,
- well-disposed
2. Yardım veya destek verme eğilimindedir
- Düşmanca veya düşmanca değil
- "Çıkarlarımıza uygun bir hükümet"
- "Karşılık verici bir anlaşma"
- eşanlamlı:
- dostça ,
- avantajlı ,
- iyi niyetli
3. Easy to understand or use
- "User-friendly computers"
- "A consumer-friendly policy"
- "A reader-friendly novel"
- synonym:
- friendly
3. Anlaşılması veya kullanımı kolaydır
- "Kullanıcı dostu bilgisayarlar"
- "Tüketici dostu bir politika"
- "Okuyucu dostu bir roman"
- eşanlamlı:
- dostça
4. Of or belonging to your own country's forces or those of an ally
- "In friendly territory"
- "He was accidentally killed by friendly fire"
- synonym:
- friendly
4. Kendi ülkenizin güçlerine veya müttefiklerine ait olmak veya ait olmak
- "Dostane bir bölgede"
- "Kayıplıkla dost ateşi tarafından öldürüldü"
- eşanlamlı:
- dostça
Examples of using
He is extremely friendly.
Son derece arkadaş canlısıdır.
I found Tom very friendly.
Tom'u çok cana yakın buldum.
Are they friendly?
Onlar cana yakın mı?