Translation meaning & definition of the word "freshness" into Turkish language
Türk diline "taze" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Freshness
[Tazelik]/frɛʃnəs/
noun
1. The property of being pure and fresh (as if newly made)
- Not stale or deteriorated
- "She loved the freshness of newly baked bread"
- "The freshness of the air revived him"
- synonym:
- freshness
1. Saf ve taze olma özelliği (yeni yapılmış gibi)
- Bayat değil ya da bozulmamış
- "Yeni pişmiş ekmeğin tazeliğini severdi"
- "Havanın tazeliği onu canlandırdı"
- eşanlamlı:
- tazelik
2. Originality by virtue of being refreshingly novel
- synonym:
- freshness ,
- novelty
2. Canlandırıcı bir şekilde yeni olması sayesinde özgünlük
- eşanlamlı:
- tazelik ,
- yenilik
3. An alert and refreshed state
- synonym:
- freshness ,
- glow
3. Uyarı ve yenilenmiş bir durum
- eşanlamlı:
- tazelik ,
- parıltı
4. Originality by virtue of being new and surprising
- synonym:
- novelty ,
- freshness
4. Yeni ve şaşırtıcı olması nedeniyle özgünlük
- eşanlamlı:
- yenilik ,
- tazelik
5. The trait of being rude and impertinent
- Inclined to take liberties
- synonym:
- crust ,
- gall ,
- impertinence ,
- impudence ,
- insolence ,
- cheekiness ,
- freshness
5. Kaba ve küstah olmanın özelliği
- Özgürlükleri almaya meyilli
- eşanlamlı:
- kabuk ,
- dargınlık ,
- küstahlık ,
- arsızlık ,
- tazelik