Translation meaning & definition of the word "freely" into Turkish language

adverb

1. In a free manner

• "The painting featured freely brushed strokes"

synonym:
• freely

1. Özgür bir şekilde

• "Resimde serbestçe fırçalanmış vuruşlar yer aldı"

eşanlamlı:
• serbestçe

Examples of using

They supported his right to speak freely.

Onlar onun özgürce konuşma hakkını destekledi.

This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.

You live freely if you haven't a reputation to lose.

Kaybedecek bir itibarın yoksa; özgürce yaşarsın.

You live freely if you haven't a reputation to lose.

Kaybedecek bir şöhretin yoksa,özgür bir şekilde yaşarsın.

He always spends his money freely.

O parasını her zaman özgürce harcıyor.

In Japan we may criticize the government freely.

Japonya'da hükümeti özgürce eleştirebiliriz.

We discussed the problem freely.

Sorunu özgürce tartıştık.