Translation meaning & definition of the word "fraudulent" into Turkish language
Türk diline "dolandırıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fraudulent
[Dolandırıcı]/frɔʤələnt/
adjective
1. Intended to deceive
- "Deceitful advertising"
- "Fallacious testimony"
- "Smooth, shining, and deceitful as thin ice" - s.t.coleridge
- "A fraudulent scheme to escape paying taxes"
- synonym:
- deceitful ,
- fallacious ,
- fraudulent
1. Aldatmaya yönelik
- "Kandırıcı reklam"
- "Yanlış tanıklık"
- "Pürüzsüz, parlayan ve ince buz gibi aldatıcı" - s.t.coleridge
- "Vergi ödemekten kaçmak için hileli bir plan"
- eşanlamlı:
- hilekâr ,
- yanıltıcı ,
- hileli