Translation meaning & definition of the word "fountain" into Turkish language
Türk diline "çeşme" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fountain
[Çeşme]/faʊntən/
noun
1. A structure from which an artificially produced jet of water arises
- synonym:
- fountain
1. Yapay olarak üretilen bir su jetinin ortaya çıktığı bir yapı
- eşanlamlı:
- çeşme
2. A natural flow of ground water
- synonym:
- spring ,
- fountain ,
- outflow ,
- outpouring ,
- natural spring
2. Doğal bir yeraltı suyu akışı
- eşanlamlı:
- bahar ,
- çeşme ,
- sızıntı ,
- dökülme ,
- bahar bahar
3. An artificially produced flow of water
- synonym:
- fountain ,
- jet
3. Yapay olarak üretilen bir su akışı
- eşanlamlı:
- çeşme ,
- jet
4. A plumbing fixture that provides a flow of water
- synonym:
- fountain ,
- fount
4. Su akışı sağlayan bir tesisat armatürü
- eşanlamlı:
- çeşme ,
- kaynak
Examples of using
There's a fountain in front of the station.
İstasyonun önünde bir çeşme var.
There's a drinking fountain by the tennis court.
Tenis kortu yanında bir çeşme var.
My father gave me a new fountain pen.
Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.