Tom leaned forward and tapped the cab driver on the shoulder.
Tom öne doğru eğildi ve taksi şoförünün omzuna hafifçe vurdu.
Tom leaned forward and gave Mary a kiss on the cheek.
Tom öne doğru eğildi ve Mary'ye yanağından bir öpücük verdi.
I'm looking forward to tomorrow.
yarını iple çekiyorum.
I'm looking forward to tomorrow.
yarını iple çekiyorum.
I'm looking forward to tomorrow.
yarını iple çekiyorum.
Tom was expecting a kiss, so he leaned forward and puckered his lips.
Tom bir öpücük bekliyordu, bu yüzden öne doğru eğildi ve dudaklarını büzdü.
I'm really looking forward to going to Boston.
Boston'a gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.
We always look forward to Tom's annual visit.
Tom'un yıllık ziyaretini her zaman sabırsızlıkla bekliyoruz.
I'm looking forward to visiting Boston.
Boston'u ziyaret etmeyi dört gözle bekliyorum.
I'm looking forward to the next time.
Bir dahaki sefere iple çekiyorum.
I look forward to reading your new novel.
Yeni romanını okumayı dört gözle bekliyorum.
I look forward to our next meeting.
Bir sonraki toplantımızı dört gözle bekliyorum.
I look forward to meeting Tom.
Tom'la tanışmayı dört gözle bekliyorum.
I've been looking forward to this.
Bunu dört gözle bekliyordum.
I've been looking forward to this all week.
Bütün hafta bunu dört gözle bekledim.
I've been looking forward to that.
Bunu dört gözle bekliyordum.
I've been looking forward to playing music with you.
Seninle müzik çalmayı dört gözle bekliyordum.
I've been looking forward to meeting you, Tom.
Seninle tanışmayı dört gözle bekliyordum, Tom.
I've been looking forward to meeting you again.
Seninle tekrar görüşmeyi dört gözle bekliyordum.
Tom leaned forward.
Tom öne doğru eğildi.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.