Translation meaning & definition of the word "formidable" into Turkish language
Türk diline "biçimlenebilir" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Formidable
[Müthiş]/fɔrmədəbəl/
adjective
1. Extremely impressive in strength or excellence
- "A formidable opponent"
- "The challenge was formidable"
- "Had a formidable array of compositions to his credit"
- "The formidable army of brains at the prime minister's disposal"
- synonym:
- formidable
1. Güç veya mükemmellik son derece etkileyici
- "Muazzam bir rakip"
- "Karşılık müthişti"
- "Kredi için müthiş bir dizi kompozisyon vardı"
- "Başbakanın emrindeki müthiş beyin ordusu"
- eşanlamlı:
- müthiş
2. Inspiring fear
- "The formidable prospect of major surgery"
- "A tougher and more redoubtable adversary than the heel-clicking, jackbooted fanatic"- g.h.johnston
- "Something unnerving and prisonlike about high grey wall"
- synonym:
- formidable ,
- redoubtable ,
- unnerving
2. Ilham verici korku
- "Büyük ameliyatın müthiş olasılığı"
- "Topuk tıklayan, jackbooted fanatikten daha sert ve daha hoş bir düşman" - g.h.johnston
- "Yüksek gri duvar hakkında sinir bozucu ve hapishane gibi bir şey"
- eşanlamlı:
- müthiş ,
- heybetli ,
- sinirlendirmeyen