Translation meaning & definition of the word "forgive" into Turkish language
Türk diline "affetmek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Forgive
[Bağışlamak]/fərgɪv/
verb
1. Stop blaming or grant forgiveness
- "I forgave him his infidelity"
- "She cannot forgive him for forgetting her birthday"
- synonym:
- forgive
1. Suçlamayı bırak ya da affet
- "Onun sadakatsizliğini bağışladım"
- "Onun doğum gününü unuttuğu için onu affedemez"
- eşanlamlı:
- bağışlamak
2. Absolve from payment
- "I forgive you your debt"
- synonym:
- forgive
2. Ödemeden kaldırmak
- "Sana borcunu bağışlıyorum"
- eşanlamlı:
- bağışlamak
Examples of using
Tom and Mary couldn't forgive themselves.
Tom ve Mary kendilerini affedemediler.
You have to forgive yourself.
Kendini affetmek zorundasın.
One of the toughest things in the world to do is forgive.
Dünyada yapacak en zor şeylerden biri affetmektir.