Translation meaning & definition of the word "foothold" into Turkish language
Türk diline "tutak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Foothold
[Tutmak]/fʊthoʊld/
noun
1. An area in hostile territory that has been captured and is held awaiting further troops and supplies
- "An attempt to secure a bridgehead behind enemy lines"
- "The only foothold left for british troops in europe was gibraltar"
- synonym:
- bridgehead ,
- foothold
1. Düşman topraklarında ele geçirilen ve daha fazla asker ve malzeme bekleyen bir alan
- "Düşman hatlarının gerisinde bir köprübaşı sağlama girişimi"
- "Avrupa'daki i̇ngiliz birlikleri için kalan tek dayanak cebelitarık'tı"
- eşanlamlı:
- köprübaşı ,
- dayanak
2. A place providing support for the foot in standing or climbing
- synonym:
- foothold ,
- footing
2. Ayakta veya tırmanmada ayak için destek sağlayan bir yer
- eşanlamlı:
- dayanak ,
- temel
3. An initial accomplishment that opens the way for further developments
- "The town became a beachhead in the campaign to ban smoking outdoors"
- "They are presently attempting to gain a foothold in the russian market"
- synonym:
- beachhead ,
- foothold
3. Daha fazla gelişmenin yolunu açan ilk başarı
- "Kasaba, açık havada sigara içmeyi yasaklama kampanyasında bir sahilbaşı oldu"
- "Şu anda rus pazarında bir dayanak kazanmaya çalışıyorlar"
- eşanlamlı:
- sahile ait ,
- dayanak
Examples of using
I have made a foothold.
Ben bir dayanak yaptım.