I joined the football team.
Futbol takımına katıldım.
Tom plays quarterback on our high school's football team.
Tom lisemizin futbol takımında oyun kurucu oynuyor.
Germany has good football players.
Almanya'nın iyi futbolcuları var.
I hate football.
Futboldan nefret ediyorum.
When I was 17, I injured myself playing football. I collided with someone and as a result of this I broke some of my teeth.
17 yaşımdayken futbol oynarken kendimi sakatladım. Biriyle çarpıştım ve bunun sonucunda bazı dişlerimi kırdım.
Do you want to play football with us?
Bizimle futbol oynamak ister misin?
I'm fond of football.
Futbola düşkünüm.
Tom was determined to make the football team.
Tom futbol takımına girmeye kararlıydı.
Tom hurt his leg while playing football.
Tom futbol oynarken bacağını incitti.
I like football.
Futbolu severim.
Tom is the captain of the football team.
Tom futbol takımının kaptanıdır.
Tom announced that he was quitting football.
Tom futbolu bıraktığını açıkladı.
He likes not only baseball but football as well.
Sadece beyzbolu değil futbolu da seviyor.
I play football every day.
Her gün futbol oynuyorum.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.