Tom keeps a rabbit's foot as a good-luck charm.
Tom iyi şans tılsımı olarak bir tavşan ayağını tutar.
Tom apologized for stepping on my foot.
Tom ayağıma bastığı için özür diledi.
Tom stepped on my foot.
Tom ayağıma bastı.
Who's going to foot the bill?
Hesabı kim ödeyecek?
I noticed that Tom had a small tattoo on his right foot.
Tom'un sağ ayağında küçük bir dövme olduğunu fark ettim.
Tom arrived on foot.
Tom yürüyerek geldi.
From this point, we'll go on foot.
Bu noktadan sonra yürüyerek gideceğiz.
I came on foot.
Yürüyerek geldim.
I traveled on foot.
Yürüyerek seyahat ettim.
I can go there on foot
Oraya yürüyerek gidebilirim
Long ago, people used to travel on foot.
Uzun zaman önce insanlar yürüyerek seyahat ederdi.
I went on foot.
Yürüyerek gittim.
I went on foot.
Yürüyerek gittim.
My foot fell asleep.
Ayağım uyuyakaldı.
He has never even set foot on foreign soil.
Yabancı toprağa ayak bile basmadı.
Are we going on foot?
Yürüyerek mi gidiyoruz?
Tom stepped on Mary's foot.
Tom Mary'nin ayağına bastı.
Tom can't listen to music without tapping his foot.
Tom ayağına dokunmadan müzik dinleyemez.
Tom has athlete's foot.
Tom'un atlet ayağı var.
Tom has one foot in the grave.
Tom'un bir ayağı mezarda.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.