Translation meaning & definition of the word "fool" into Turkish language
Türk diline "aptal" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fool
[Budala]/ful/
noun
1. A person who lacks good judgment
- synonym:
- fool ,
- sap ,
- saphead ,
- muggins ,
- tomfool
1. İyi bir yargıya sahip olmayan bir insan
- eşanlamlı:
- budala ,
- çöp ,
- mankafa ,
- ahmak ,
- aptal
2. A person who is gullible and easy to take advantage of
- synonym:
- chump ,
- fool ,
- gull ,
- mark ,
- patsy ,
- fall guy ,
- sucker ,
- soft touch ,
- mug
2. Saf ve faydalanması kolay bir kişi
- eşanlamlı:
- saksı ,
- budala ,
- saf ,
- marka ,
- kurban ,
- şamar oğlanı ,
- enayi ,
- yumuşak dokunuş ,
- kupa
3. A professional clown employed to entertain a king or nobleman in the middle ages
- synonym:
- jester ,
- fool ,
- motley fool
3. Orta çağ'da bir kralı veya asilzadeyi eğlendirmek için çalışan profesyonel bir palyaço
- eşanlamlı:
- şakacı ,
- budala ,
- budala herif
verb
1. Make a fool or dupe of
- synonym:
- fool ,
- gull ,
- befool
1. Aptal ya da aptal yapmak
- eşanlamlı:
- budala ,
- saf ,
- kandırmak
2. Spend frivolously and unwisely
- "Fritter away one's inheritance"
- synonym:
- fritter ,
- frivol away ,
- dissipate ,
- shoot ,
- fritter away ,
- fool ,
- fool away
2. Anlamsızca ve akıllıca harcayın
- "Kişinin mirasını daha da uzağa yaz"
- eşanlamlı:
- parça ,
- ziyan etmek ,
- dağıtmak ,
- vurmak ,
- budala ,
- aptalca harcamak
3. Fool or hoax
- "The immigrant was duped because he trusted everyone"
- "You can't fool me!"
- synonym:
- gull ,
- dupe ,
- slang ,
- befool ,
- cod ,
- fool ,
- put on ,
- take in ,
- put one over ,
- put one across
3. Aptal veya aldatmaca
- "Göçmen herkese güvendiği için kandırıldı"
- "Beni kandıramazsın!"
- eşanlamlı:
- saf ,
- kandırmak ,
- argo ,
- morina ,
- budala ,
- takınmak ,
- içeri almak ,
- bir tane üstünden geçir ,
- bir tanesini karşıya geçir
4. Indulge in horseplay
- "Enough horsing around--let's get back to work!"
- "The bored children were fooling about"
- synonym:
- horse around ,
- arse around ,
- fool around ,
- fool
4. At oyununa dalmak
- "Yeter at koşturalım işe geri dönelim!"
- "Sıkkın çocuklar dalga geçiyordu"
- eşanlamlı:
- at koşmak ,
- göt gezdirmek ,
- maskaralık etmek ,
- budala
Examples of using
I'm not going to fool myself.
Kendimi kandırmayacağım.
Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.
Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.
Don't be such a fool.
Çok aptal olma.