Translation meaning & definition of the word "food" into Turkish language

noun

1. Any substance that can be metabolized by an animal to give energy and build tissue

synonym:
• food
,
• nutrient

1. Bir hayvan tarafından enerji vermek ve doku oluşturmak için metabolize edilebilen herhangi bir madde

eşanlamlı:
• gıda
,
• besleyici

2. Any solid substance (as opposed to liquid) that is used as a source of nourishment

• "Food and drink"

synonym:
• food
,
• solid food

2. Besin kaynağı olarak kullanılan herhangi bir katı madde (sıvının aksine)

• "Yiyecek ve içecek"

eşanlamlı:
• gıda
,
• katı gıda

3. Anything that provides mental stimulus for thinking

synonym:
• food
,
• food for thought
,
• intellectual nourishment

3. Düşünmek için zihinsel uyaran sağlayan her şey

eşanlamlı:
• gıda
,
• düşüncenin gıdası
,
• entelektüel beslenme

Examples of using

Tom filled his plate with food.

Tom tabağını yemekle doldurdu.

Tom doesn't allow his children to eat junk food.

Tom çocuklarının abur cubur yemesine izin vermez.

Tom asked me if I liked Chinese food.

Tom bana Çin yemeğini sevip sevmediğimi sordu.

Tom asked Mary if she liked Chinese food.

Tom Mary'ye Çin yemeğini sevip sevmediğini sordu.

Tom asked for food.

Tom yiyecek istedi.

Tom almost never eats junk food.

Tom neredeyse asla abur cubur yemez.

You're the one who suggested we eat Chinese food, so don't complain.

Çin yemeği yememizi öneren sensin, bu yüzden şikayet etme.

Some food is pretty bland without salt.

Bazı yiyecekler tuz olmadan oldukça tatsız.

It's been a long time since I've eaten Chinese food.

Çin yemeği yediğimden beri uzun zaman oldu.

I didn't know you didn't like Chinese food.

Çin yemeklerini sevmediğini bilmiyordum.

Is there any food you don't like?

Sevmediğin herhangi bir yiyecek var mı?

Tom shoved his plate of food toward Mary.

Tom yemek tabağını Mary'ye doğru itti.

How much more food is there?

Daha ne kadar yiyecek var?

The food was delicious.

Yemek lezzetliydi.

Fish is an important food source for people.

Balık insanlar için önemli bir besin kaynağıdır.

There's enough food for all of you.

Hepiniz için yeterli yemek var.

I want to buy food.

Yemek satın almak istiyorum.

I'm looking for food.

Yemek arıyorum.