Translation meaning & definition of the word "folding" into Turkish language

noun

1. The process whereby a protein molecule assumes its intricate three-dimensional shape

• "Understanding protein folding is the next step in deciphering the genetic code"

synonym:
• protein folding
,
• folding

1. Bir protein molekülünün karmaşık üç boyutlu şeklini aldığı süreç

• "Protein katlanmasını anlamak, genetik kodu deşifre etmenin bir sonraki adımıdır"

eşanlamlı:
• protein katlanması
,
• katlanan

2. A geological process that causes a bend in a stratum of rock

synonym:
• fold
,
• folding

2. Bir kaya tabakasında bir bükülmeye neden olan jeolojik bir süreç

eşanlamlı:
• katlamak
,
• katlanan

3. The act of folding

• "He gave the napkins a double fold"

synonym:
• fold
,
• folding

3. Katlama eylemi

• "Peçetelere çift kat verdi"

eşanlamlı:
• katlamak
,
• katlanan

adjective

1. Capable of being folded up and stored

• "A foldaway bed"

synonym:
• foldable
,
• foldaway
,
• folding(a)

1. Katlanabilir ve depolanabilir

• "Katlanır bir yatak"

eşanlamlı:
• katlanabilir
,
• portatif
,
• katlanır(a)

Examples of using

Tom is folding his laundry.

Tom çamaşırlarını katlıyor.

Tom sat down on a folding chair.

Tom katlanabilir bir sandalyeye oturdu.

I am folding my dress.

Elbisemi katlıyorum.

Take this folding umbrella with you. It might come in handy.

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.

The man was folding and unfolding his arms.

Adam kollarını bağlıyordu ve açıyordu.