Translation meaning & definition of the word "fog" into Turkish language
Türk diline "sis" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fog
[Sis]/fɑg/
noun
1. Droplets of water vapor suspended in the air near the ground
- synonym:
- fog
1. Yere yakın havada asılı su buharı damlacıkları
- eşanlamlı:
- sis
2. An atmosphere in which visibility is reduced because of a cloud of some substance
- synonym:
- fog ,
- fogginess ,
- murk ,
- murkiness
2. Bir madde bulutu nedeniyle görünürlüğün azaldığı bir atmosfer
- eşanlamlı:
- sis ,
- belirsizlik ,
- karanlık
3. Confusion characterized by lack of clarity
- synonym:
- daze ,
- fog ,
- haze
3. Netlik eksikliği ile karakterize karışıklık
- eşanlamlı:
- sersemletmek ,
- sis ,
- bulanıklık
verb
1. Make less visible or unclear
- "The stars are obscured by the clouds"
- "The big elm tree obscures our view of the valley"
- synonym:
- obscure ,
- befog ,
- becloud ,
- obnubilate ,
- haze over ,
- fog ,
- cloud ,
- mist
1. Daha az görünür veya belirsiz olun
- "Yıldızlar bulutlar tarafından gizlenmiştir"
- "Büyük karaağaç vadiye bakışımızı gizliyor"
- eşanlamlı:
- belirsiz ,
- kiriş ,
- bulutlandırmak ,
- bozmak ,
- bulanıklık etmek ,
- sis ,
- bulut ,
- duman
Examples of using
Get inside and lock your doors! Close your windows! There is something in the fog!
İçeri gir ve kapılarını kilitle! Pencerelerini kapat! Sisin içinde bir şey var!
Tom turned on the car's fog lights.
Tom otomobilin sis farlarını açtı.
Tom and Mary held hands as they watched the fog roll in.
Tom ve Mary sisin yağışını izlerken el ele tutuştular.