Get inside and lock your doors! Close your windows! There is something in the fog!
İçeri gir ve kapılarını kilitle! Pencerelerini kapat! Sisin içinde bir şey var!
Tom turned on the car's fog lights.
Tom arabanın sis farlarını yaktı.
Tom and Mary held hands as they watched the fog roll in.
Tom ve Mary sisin içeri girmesini izlerken el ele tutuştular.
After getting out of the shower, Tom wiped the fog off the mirror and shaved.
Tom duştan çıktıktan sonra aynadaki sisi sildi ve tıraş oldu.
The fog was so dense, we could hardly see anything.
Sis o kadar yoğundu ki neredeyse hiçbir şey göremiyorduk.
Before long, the ghost disappeared into a thick fog.
Çok geçmeden hayalet yoğun bir sisin içinde kayboldu.
We could see nothing but fog.
Sisten başka bir şey göremiyorduk.
The fog closed in.
Sis kapandı.
The fog is getting thicker.
Sis gittikçe yoğunlaşıyor.
The fog has lifted.
Sis kalktı.
I hope the fog will go away soon.
Umarım sis yakında geçer.
We had a heavy fog in London.
Londra'da yoğun bir sis vardı.
We got lost in the fog.
Sisin içinde kaybolduk.
The fog began to disappear around ten o'clock.
Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
I can't see the road signs in this fog.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
I could see nothing but fog.
Sisten başka bir şey göremedim.
The light of the lamp glimmered in the fog.
Lambanın ışığı sisin içinde parlıyordu.
London is famous for its fog.
Londra sisiyle ünlüdür.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.