Translation meaning & definition of the word "flurry" into Turkish language
Türk diline "flurry" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Flurry
[Telaş]/fləri/
noun
1. A rapid active commotion
- synonym:
- bustle ,
- hustle ,
- flurry ,
- ado ,
- fuss ,
- stir
1. Hızlı aktif bir kargaşa
- eşanlamlı:
- telaş ,
- koşuşturmak ,
- karıştırmak
2. A light brief snowfall and gust of wind (or something resembling that)
- "He had to close the window against the flurries"
- "There was a flurry of chicken feathers"
- synonym:
- flurry ,
- snow flurry
2. Hafif kısa bir kar yağışı ve rüzgar rüzgarı (veya buna benzeyen bir şey)
- "Çamurluklara karşı pencereyi kapatmak zorunda kaldı"
- "Tavuk tüylerinden bir telaş vardı"
- eşanlamlı:
- telaş ,
- kar taneleri
verb
1. Move in an agitated or confused manner
- synonym:
- flurry
1. Heyecanlı veya karışık bir şekilde hareket edin
- eşanlamlı:
- telaş
2. Cause to feel embarrassment
- "The constant attention of the young man confused her"
- synonym:
- confuse ,
- flurry ,
- disconcert ,
- put off
2. Utandırmak
- "Genç adamın sürekli dikkati onu karıştırdı"
- eşanlamlı:
- karıştırmak ,
- telaş ,
- sinirlendirmek ,
- çıkarmak