Translation meaning & definition of the word "fling" into Turkish language
Türk diline "fling" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fling
[Fırlamak]/flɪŋ/
noun
1. A usually brief attempt
- "He took a crack at it"
- "I gave it a whirl"
- synonym:
- crack ,
- fling ,
- go ,
- pass ,
- whirl ,
- offer
1. Genellikle kısa bir girişim
- "Onun bir çatlak aldı"
- "Ona bir kasırga verdim"
- eşanlamlı:
- çatlak ,
- fırlamak ,
- gitmek ,
- geçmek ,
- fırıldanmak ,
- teklif
2. A brief indulgence of your impulses
- synonym:
- spree ,
- fling
2. Dürtülerinizin kısa bir hoşgörüsü
- eşanlamlı:
- cümbüş ,
- fırlamak
3. The act of flinging
- synonym:
- fling
3. Fırlama eylemi
- eşanlamlı:
- fırlamak
verb
1. Throw with force or recklessness
- "Fling the frisbee"
- synonym:
- fling
1. Kuvvetle veya pervasızlıkla atın
- "Frisbee'yi sallamak"
- eşanlamlı:
- fırlamak
2. Move in an abrupt or headlong manner
- "He flung himself onto the sofa"
- synonym:
- fling
2. Ani veya baş boyu hareket edin
- "Kendisini kanepeye fırlattı"
- eşanlamlı:
- fırlamak
3. Indulge oneself
- "I splurged on a new tv"
- synonym:
- splurge ,
- fling
3. Şımartmak
- "Yeni bir tv'ye sıçradım"
- eşanlamlı:
- gösteriş ,
- fırlamak
4. Throw or cast away
- "Put away your worries"
- synonym:
- discard ,
- fling ,
- toss ,
- toss out ,
- toss away ,
- chuck out ,
- cast aside ,
- dispose ,
- throw out ,
- cast out ,
- throw away ,
- cast away ,
- put away
4. Atın veya atın
- "Denemelerinizi kesin"
- eşanlamlı:
- terketmek ,
- fırlamak ,
- atmak ,
- dışarı atmak ,
- kenara atmak ,
- elden çıkarmak ,
- kaldırmak
Examples of using
It was just a fling.
Sadece bir kaçamaktı.