Translation meaning & definition of the word "flexible" into Turkish language
Türk diline "esnek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Flexible
[Esnek]/flɛksəbəl/
adjective
1. Capable of being changed
- "Flexible schedules"
- synonym:
- flexible
1. Değiştirilme yeteneğine sahip
- "Esnek programlar"
- eşanlamlı:
- esnek
2. Able to flex
- Able to bend easily
- "Slim flexible birches"
- synonym:
- flexible ,
- flexile
2. Esneme yeteneğine sahip
- Kolayca bükülebilir
- "Ince esnek huş ağacı"
- eşanlamlı:
- esnek
3. Able to adjust readily to different conditions
- "An adaptable person"
- "A flexible personality"
- "An elastic clause in a contract"
- synonym:
- elastic ,
- flexible ,
- pliable ,
- pliant
3. Farklı koşullara kolayca uyum sağlayabilir
- "Uyarlanabilir bir insan"
- "Esnek bir kişilik"
- "Sözleşmede elastik bir madde"
- eşanlamlı:
- elastik ,
- esnek
4. Bending and snapping back readily without breaking
- synonym:
- flexible ,
- whippy
4. Kırmadan kolayca bükme ve geri alma
- eşanlamlı:
- esnek ,
- suratsız
5. Making or willing to make concessions
- "Loneliness tore through him...whenever he thought of...even the compromising louis du tillet"
- synonym:
- compromising ,
- conciliatory ,
- flexible
5. Taviz vermek ya da vermek
- "Yalnızlık onun içinden geçti...ne zaman düşündüyse...uzlaşıcı louis du tillet bile"
- eşanlamlı:
- uzlaşma ,
- uzlaştırıcı ,
- esnek
Examples of using
We're very flexible.
Çok esneğiz.
You're very flexible.
Çok esneksin.
I'm flexible.
Ben esneğim.