Translation meaning & definition of the word "flaw" into Turkish language
Türk diline "kusur" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Flaw
[Kusur]/flɔ/
noun
1. An imperfection in an object or machine
- "A flaw caused the crystal to shatter"
- "If there are any defects you should send it back to the manufacturer"
- synonym:
- defect ,
- fault ,
- flaw
1. Bir nesne veya makinede bir kusur
- "Kristalin parçalanmasına bir kusur neden oldu"
- "Eğer herhangi bir kusur varsa, üreticiye geri göndermelisiniz"
- eşanlamlı:
- eksiklik ,
- arıza ,
- kusur
2. Defect or weakness in a person's character
- "He had his flaws, but he was great nonetheless"
- synonym:
- flaw
2. Bir kişinin karakterindeki kusur veya zayıflık
- "Kusurları vardı, ama yine de harikaydı"
- eşanlamlı:
- kusur
3. An imperfection in a plan or theory or legal document that causes it to fail or that reduces its effectiveness
- synonym:
- flaw
3. Bir plan veya teori veya yasal belgede başarısız olmasına neden olan veya etkinliğini azaltan bir kusur
- eşanlamlı:
- kusur
verb
1. Add a flaw or blemish to
- Make imperfect or defective
- synonym:
- flaw ,
- blemish
1. Bir kusur veya leke ekleyin
- Kusurlu veya kusurlu hale getirin
- eşanlamlı:
- kusur ,
- leke
Examples of using
My technique is without flaw.
Benim tekniğim kusursuzdur.