Translation meaning & definition of the word "flaming" into Turkish language
Türk diline "flaming" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Flaming
[Yanan]/flemɪŋ/
noun
1. The process of combustion of inflammable materials producing heat and light and (often) smoke
- "Fire was one of our ancestors' first discoveries"
- synonym:
- fire ,
- flame ,
- flaming
1. Isı ve ışık ve (sıklıkla) duman üreten yanıcı maddelerin yanma süreci
- "Ateş atalarımızın ilk keşiflerinden biriydi"
- eşanlamlı:
- ateş ,
- alevlenmek ,
- yanan
adjective
1. Informal intensifiers
- "What a bally (or blinking) nuisance"
- "A bloody fool"
- "A crashing bore"
- "You flaming idiot"
- synonym:
- bally(a) ,
- blinking(a) ,
- bloody(a) ,
- blooming(a) ,
- crashing(a) ,
- flaming(a) ,
- fucking(a)
1. Gayriresmî yoğunlaştırıcılar
- "Ne bally (veya yanıp sönen) sıkıntı"
- "Kanlı bir aptal"
- "Çarpıcı bir delik"
- "Seni alevli aptal"
- eşanlamlı:
- bally(a) ,
- yanıp sönen(a) ,
- kanlı(a) ,
- blooming(a) ,
- crashing(a) ,
- alevli(a) ,
- fucking(a)
2. Very intense
- "A fiery temper"
- "Flaming passions"
- synonym:
- fiery ,
- flaming
2. Çok yoğun
- "Ateşli bir öfke"
- "Kusurlu tutkular"
- eşanlamlı:
- ateşli ,
- yanan