Translation meaning & definition of the word "fixture" into Turkish language
Türk diline "fikstür" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Fixture
[Fikstür]/fɪksʧər/
noun
1. An object firmly fixed in place (especially in a household)
- synonym:
- fixture
1. Yerine sıkıca sabitlenmiş bir nesne (özellikle bir evde)
- eşanlamlı:
- fikstür
2. A regular patron
- "An habitue of the racetrack"
- "A bum who is a central park fixture"
- synonym:
- regular ,
- habitue ,
- fixture
2. Düzenli bir patron
- "Yarış pistinin bir alışkanlığı"
- "Merkez park fikstürü olan bir serseri"
- eşanlamlı:
- düzenli ,
- gedikli ,
- fikstür
3. The quality of being fixed in place as by some firm attachment
- synonym:
- fastness ,
- fixedness ,
- fixity ,
- fixture ,
- secureness
3. Bazı sağlam eklerle olduğu gibi yerinde sabitlenmenin kalitesi
- eşanlamlı:
- hızlılık ,
- sabitlik ,
- fikstür ,
- güvence
4. The act of putting something in working order again
- synonym:
- repair ,
- fix ,
- fixing ,
- fixture ,
- mend ,
- mending ,
- reparation
4. Bir şeyi tekrar çalışır duruma getirme eylemi
- eşanlamlı:
- onarım ,
- düzeltmek ,
- sabitleme ,
- fikstür ,
- onarmak ,
- tamir